Ekonomi Rehberim, ekonomi, finans ve para ile ilgili pek çok bilgiyi sizlere sunmaya devam ediyor. Bu yazımızda Tam Rekabet, Eksik Rekabet, Monopol ve Oligopol kavramlarından bahsedeceğiz. Ayrıca piyasaları daha iyi anlamak adına mutlaka Ekonomide Arz ve Talep adlı yazımızı okumalısınız.
TAM REKABET
Tam rekabet, aslında gerçek hayatta bulunmayan ancak ekonomik analiz ve varsayımlar için önemli bir çerçeve sunan, dikkate alınması gereken bir kavramdır. Tam rekabet, bir sektörde tüm işletmelerin tamamen aynı koşullara sahip olmaları durumunda nasıl davranacaklarını anlamamıza yarayan bir kavramdır. Şimdi bu kavrama daha yakından bakalım.
Yukarıda tam rekabet için tüm işletmelerin aynı şartlara sahip olması gerektiğinden bahsetmiştik. Peki ama aynı şartlar derken tam olarak nelerden bahsediyoruz? Bu şartlar genel olarak dört maddeye ayrılabilir.
- Üreticiler ve tüketiciler, ürünler ve piyasa hakkındaki tüm bilgiye sahiptirler. Alışverişler tamamen mantık çerçevesinde yapılır. Ekonomide Arz ve Talep yazımızda bahsettiğimiz gibi tüketiciler faydalarını maksimize etmek için, üreticiler de karlarını arttırmak için gerekli tüm bilgiye sahiptir.
- İşletmeler için piyasaya giriş veya çıkışta herhangi bir engel yoktur.
- Üreticilerin tamamı aynı malları üretirler ve girdilerinin tamamı da birbirleri ile aynıdır. İki farklı kıyafet üreticisinin de çıktıları eşdeğer ve üretim için ihtiyaç duydukları öz kaynakları aynıdır.
- Piyasada pek çok üretici vardır. Hiçbir üretici ürettiği malı fiyatlayamaz. Bu malı piyasaya sürerken piyasa fiyatı ile fiyatlama yapmak zorundadır.
Yukarıda bahsettiğimiz maddeler sonucunda piyasadaki tüm üreticiler aynı artı veya eksilere sahip olurlar ve böylece eşit bir rekabet ortamı oluşur. Tüketici için ikame fırsatı fazladır ve sonuç olarak talep esnektir. Bu maddeler ile daha önce de bahsettiğimiz gibi gerçekte olmayan tam rekabet meydana gelir.
KISA VADE VE TAM REKABET
Kısa vade, belli bir sektördeki işletmelerin veya firmaların pazardan çekilmesi veya pazara girmesi için yeterli olmayan bir dönemi ifade eder. Bu dönem içinde firmaların sabit sermayeleri değiştirilemez iken ancak iş güçleri değiştirilebilir. Kısa vadelik bir süreçte tam rekabet içinde olan firmalar, talepteki değişimler sonucunda zararla da çalışabilir veya karla da gelişmeye devam edebilirler.
UZUN VADE VE TAM REKABET
Kısa vade piyasaya giriş ve çıkışlar için yeterli zamanı barındırmazken, uzun vadede şirketler bir piyasaya giriş veya çıkış imkanını bulabilirler. Karlılığın olduğu bir sektör yeni işletmeleri piyasaya çekerken, zararın olduğu bir sektör ise piyasadaki üreticileri piyasadan çıkmaya zorlar.
EKSİK REKABET
Sizlere pek çok kez gerçekte tam rekabet ile karşılaşmamızın olanaklı bir durum olmadığından bahsetmiştik. Ancak referans olarak tam rekabet önemli bir konumdadır.
Pek çok firma bir piyasaya girerken devlet tarafından oluşturulan bazı "engeller" ve genel olarak sektöre "giriş maliyeti" ile karşılaşır. Yani bir piyasaya giriş tam rekabet kavramında bahsettiğimiz gibi pek de kolay değildir.
Piyasada bulunan firmalar ise aynı ürünlerin üretimini yapmazlar. En azından tamamen özdeş ürünlerin üretimi yapmazlar da diyebiliriz. Bu firmalar ürünlerini farklılaştırarak piyasadaki rekabetten sıyrılmaya çalışırlar. Aynı zamanda bu farklılaşmalar ile firmalar fiyatlar üzerinde daha çok söz sahibi olurlar.
Bilgiye erişim kolaylığından bahsetmiştik. Bu kavram da gerçek piyasa örneklerinde tam olarak oluşmaz yani bilgiye ulaşım daha kısıtlıdır.
Sonuç olarak oluşan rekabet eksik rekabettir.
Rekabetlerin sınıflandırılmasını ise şöyle düşünebiliriz. Bu sınıflandırma sistemini bir çubuk olarak ele alırsak bu çubuğun bir ucunda gerçekte var olmayan tam rekabet, diğer ucunda ise monopol yani tekel vardır. Tam rekabet ve tekel birbirlerinden en farklı ve en uzak kavramlardır. Çubuğun iki ucu arasında ise tekelci rekabet ve oligopol vardır.
TEKELCİ REKABETİ
Tekelci rekabet, pek çok yönden tam rekabete benzer. Bilgiye ulaşım görece kolaydır, pek çok alıcı ve satıcı bulundurur, giriş ve çıkış engelleri ise az veya en azından satıcıların tamamı için eşit seviyededir. Tekelci rekabette tam rekabetin aksine, ürünler firmalar tarafında farklılaştırılır ve böylelikle rekabet azalırken fiyatlara etki imkanı daha da artar. Bu rekabete örnek olarak fast food sektörünü gösterebiliriz. Bu sektörde de üretciler ürünlerini farklılaştırıp sektörde tutunmaya çalışır ve bunu başaranlar diğerlerinden farklı fiyatlar ile ürünlerini sunabilirler.
OLİGOPOL PİYASALAR
Oligopoller, oldukça az sayıda büyük şirketin üstünlük sağladığı piyasalardır. Diğer rekabetçi piyasaların aksine oligopollerdeki bu büyük şirketler fiyatlara çok daha fazla etki edebilirler. Oligopollerin diğer bir özelliği de sahip oldukları şirketlerin hacminin çok büyük olması ve bu piyasalara girmeye çalışan küçük şirketlerin bu sebeple dezavantajlarının çok fazla olmasıdır. Genellikle rekabetçi piyasalarda bulunan tekelci rekabetçi şirketler zamanla birbirleri ile birleşir ve piyasadaki şirket sayısı azalır. Bu etken ve piyasaların olgunlaşması ile oligopoller meydana gelir.
Firmaların birleşmesi ise rekabeti azaltır. Rekabetin azalması ise tüketici açısından pek de yararlı olmaz çünkü genellikle fiyatlarda artış meydana gelir.
Oligopollerin tespitinde Herfindahl-Hirschman Endeksi önemli bir kriterdir. Bu endeks ne kadar düşük çıkarsa piyasa o kadar rekabetçidir. Devletler, şirketlerin birleşmesini denetlerken bu endeksi de inceler.
Oligopollerin tespitinde yoğunlaşma oranı da oldukça önemlidir. Eğer bir piyasada üç adet şirketin piyasadaki pazar payı %80 gibi oldukça yüksek bir oransa bu piyasadaki yoğunlaşma oranı da oldukça fazla kabul edilir ve bu o piyasanın bir oligopol olduğunu gösterir. Tekelin olduğu bir piyasada yığılma oranı %100 iken tam rekabetçi bir piyasada ise bu oran %0 olarak kabul edilir.
Aynı zamanda çok büyük pazar paylarına bu sahip şirketler arasında karşılıklı ve bağımlı bir ilişki de vardır. Bu şirketlerin görüşleri piyasaya ve sektöre oldukça fazla etki eder.
Yorumlar
Yorum Gönder